nisaduruannesi. Blogger tarafından desteklenmektedir.

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Bezsiz Hayat 2. Bölüm

0 yorum
09 Mart tarihinde başladığımız tuvalet eğitimi serüveninin üstünden 2 ay geçti. 
aslında bakınca 2 ay kısa süre gibi ama sanki bana çoook uzun zaman gibi geliyor. 

BEZSİZ HAYAT 1.BÖLÜM olarak daha önce biraz yazmıştım. 
şimdi bakınca eksikler var gibi geliyor o zaman yazarken hala önümü göremiyordum.
biraz zorlansam vazgeçebilirdim belki , yada dışarıda neler bekliyor , oyun oynarken 
neler olacak mesela bilmiyordum. 

Sen bu işlerin altından kalkmam için bana öyle çok yardımcı oluyorsun ki annem
geçen akşam düşündüm mesela ve eşime dedim ki
" annem olmasa ben hala çiş falan öğretmeye başlamazdım "  öyle ki !
öğretemezdim diyemiyorum daha başlamazdım bile.bu işler öyle kolay değilmiş.
kaç aylık başlanır ?  nasıl başlanır ? çiş öğrenmek istediğini nereden anlarız ? 
bunların hepsi tecrübe hepsi birikimmiş. 

Bir dönem mesela çok sık yatağa , yere , koltuğa tuvalet yaptık.
o zaman ne yapmalıyım bilemezdim annem olmasaydı. 

Biz artık çiş konusunu bitirdik. ( çok şükür )
gece kendisi kalkıyor süt içmek istiyor sonra çişim geldi deyip tuvalete gidiyoruz.
arada gene kaçırıyor ama nadiren son 1 ayda 2-3 dür en fazla..

Dışarı çıktığımızda e bebekten aldığımız lazımlık var 
çişi geldiği anda nerede olduğumuzun hiç önemi yok pat kurup çişimizi yapıyoruz.
gerçi bu aralar kimse görmesin telaşımız var olduğumuz yere açamıyoruz :)
ağaç dibi yada birisi paravan falan oluyor öyle işte..
dışarı da hiç kaka yapmadık daha genelde o işimizi eve denk getiriyoruz.
üstelik yaparken de " acımıyor anne " diyoruz. 
çünkü bir ara külodumuza çok yaptık. eh onu temizle bulaşanları totodon temizle hali ile 
canı çok yanıyordu her fırsatta 

* tuvalete yaparsan küçücük sileceğimiz için hiç acımayacak ama donuna yaparsan acır kızım dediğimden dolayı her kaka yapışımızda " acımaz " diyoruz 

bide " sen  vattın acımiyy " diyor  ( sen yaptın acımıyor demek )

aşamadığımız bir konu var ise ilk başlarda hadi kalkın biz çiş yapacağız diyorduk
eh bundan önemli ne olabilir tuvalete maaale 5*6 kişi gittiğimizi telefonla anane,babanne, dede arayıp yaptığımızı anlattığımızı biliyoruz.
şimdiler de ise arada yanına seyirci istiyor eh bunu da aşarız napalım :)

bazı zamanlarda çişini yaptığında yada tutamayıp kaçırdığında kızacağımı düşünüyor.
Dilimde tüy bitti bunun da normal bir şey olduğunu anlatmaktan.
her zaman tutacak değilsin ya kızım arada olur öyle küçük kazalar. 

ben seni öyle totondaki b.k la da seviyorum :D 

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Anneler Günü

0 yorum
Dün anneler günüydü.
24 yıl öncesine kadar gerekli gelen bu gün nedense
son 2 yıldır gereksiz gelmeye başladı.
Bu arada ilk anneler günümde eşimden hediye bekledim
kendisi de aldı zaten !! neden bekledim onu da bilmiyorum..
galiba ilk oluşu , bide yeni anne olmuştum kızım daha 3 aylıktı lohusalık falan herhalde hormonlarım fazla çalışırdı. :)
2. anneler gününde ise sağlığına şükrettim iyi olmana yanımda olmana. .çok şükür.. 



2016 mayıs ile 3. anneler günümü yaşadım seninle.
bu yıl duygu ve düşüncelerim çok başka
"anneler günü" adı altına 1 güne bunu sığdırmak çok zor. 
annelerin günü 365 gün olmalı kutlanacak ise böyle kutlanmalı. 
kızımın anneler günü için hediye alması da garip sanki onun annesi olmayı ben seçtim 
her yıl ben ona almalıyım sayende "ANNE" oldum diye..

Çok şükür !!! Bin Şükür !!! 
seni bana evlat diye verene , Sayende 2 yıldır anneyim.. çokta güzel oldu oh oh 

Dün kızımın babası ile bana topladığı çiçekler 
"anne günü kutlu olsun "demesi yada demeye çalışması diyelim... 
ağzına çarpasım geldi. benim suratsız güzelliğim.. 

o vakit bende annemin facebıktan paylaştığına ağlıyordum 
öpemedim bile kızımı 
bu aralar fena duygusaldım. hiç olmadığım kadar hamileyken bile ben böyle hiç olmadım.

Birde eşlerin bu günde çocukları adına hediye almasına anlam veremiyorum.
senin annen o değil ki diyesim geliyor.. illa karın için bir şey yapacaksan 
temiz hava , oksijen , bir resim , bir çizim , kızının adına yazı 
ne bileyim ömürlük bir hatıra daha düşünceli..
kızımdan gelen " çiçekleri " sıkı sıkı sardım ona yazdığım defterin arasına sakladım bile.
seneye de belki boynuma sıkı sıkı sarılır öper öyle kutlar kim bilir.
sağlığı yerinde , huzurlu , mutlu olsun aldığım en güzel o zaten..

Üstelik biz bu sene anneler gününde kendi annelerimize bile gitmedik.
uzaklara kahvaltıya gittik tüm gün gezdik dolaştık eğlendik onları da telefon ile kutladık.

Nil Karaibrahimgil ne güzel söylemiş.. 

Meğer ben suymuşum. İçimdeki akvaryumda bir insan 
büyüyebilirmiş.Meğer ben aklım değilmişim sadece, kalbim de değilmişim, bir bedenmişim ben. Ikınıp bir canlıyı hayatla buluşturabilecek basit bir beden.Meğer annem beni bundan merak edermiş, arayıp sorarmış, dayanamaz gelirmiş, başımdan eksik olmazmış, deli gibi severmiş.
Meğer avuçlarım onun elleri için kılıfmış.
Meğer kollarım onun ilk eviymiş.
Meğer sesim ona müzikmiş, hikâyeymiş, ninniymiş.
Meğer dualar gerçek olurmuş.
Meğer kalbim artık onun kalbiymiş. Onda atacakmış.
Meğer büyümenin, öğrenmenin, çoğalmanın, yenilenmenin sonu yokmuş.
Meğer yeryüzünde cennet varmış.
Meğer mutluluk gözyaşları varmış.
Meğer biri uyurken yapacak şeyinin kalmadığı, aklına bir şeyin gelmediği olurmuş.
Meğer sevginin sonu yokmuş.